13 Haziran 2017 Salı

BODRUMDA, DALMACA :)

                                                  bodrumda sadece aşk yok ;)


Dalmak benim için yapacağım en son aktivite diye düşünürken bir anda kendimi teknede buldum 😎
mavi yelken dalış okulu hocası salim ocak kardeşimin düzenlemiş olduğu bodrum aktivitesine dalmak değilde, hem hava değişikliği hemde güneşlenmek amaçlı , eşimle birlikte katılalım dedik.
aman nede iyi etmişiz😄
turumuz cuma akşamı bakırköy ömürün karşısında buluşarak başlamış oldu, fakat eşimle ve ben arabada bir tuhaflık hissettik...!!!
genelde turlarda insanlar bir birlerini tanımadıklarından olsa gerek sabah kadar çok soğuk bir şekilde yolculuk yaparlar,
ama bu turdaki tuhaflık ben ve eşimde dahil sanki herkes bir birini tanıyormuş gibi şakalar , espriler yaparak seyehat ediyoruz 😂

neyse, sohbet muhabbet ve otelimize sabah 07.00 gibi geldik,
kahvaltı vs derken odalarımıza valizlerimizi atıp, marinada bizi bekleyen teknemize doğru yol aldık
bizim katıldığımız grupta herkes yıldızlı bröveli profosyonel dalıcılar, bir ben ve eşim lale acemi 😆😆
bi an ne işimiz var burda derken , gruptaki arkadaşların sıcak ilgisi ve dalmayla ilgili verdikleri bilgi öncelikle beni fena gaza getirdi 😃dalacamda dalacam dedim durdum, öncelikle yıldızlı dalıcılar dalışlarını yaptılar

ve sıra ben ve eşime geldi, benki hayatta en son yapacağım işi o an yapacağım bir heyecan bir heyecan anlatamam 😎
bi güzel kıyafetleri giyip tüpümüde sırtıma aldım ve denize atlama zamanı 😋
 evet o tuhaf kıyafetlerin içerisindeki ben oluyorum😋
atladıktan sonra, maskeyle suyun içerisine baktığımda,gerçekten denizin anlatılmaz bir şekilde
keyifli ve büyüleyici olduğunu gördüm , ve her insanın ölmeden önce bu görüntüleri görmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.



çok keyifli ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız bir güzel ortama düşmüşüzki tadından yenmez 😍 ha bu arada teknede öğle yemeği ikramlarıda muhteşemdi,
 1 gece otel konaklama 2 sabah kahvaltısı 2 öğlen yemeği gerçekten çok ekominik bir fiyattı.
turlardan haberdar olmak için instagramdan maviyelken_dalisokulu veya salim hocadan salim.ocak adreslerinden takip edebilirsiniz.

hem dalış hocamız hemde fotografçımız mavi yelken dalış okulu salim hocaya öncelikle çok teşekkür ediyorum.
akşam saat 18.00  civarı tekneden otele doğru , bodrum gecelerine akmak üzere yol aldık, eşim ve ben bir taşla iki kuş vurmak atasözünün doğru olduğunu bir defa daha anladık 💪
hiç aklımızda yokken dalış yapmak , güneşlenmek ve bodrum sokaklarında turlamak bir harika  :)
keyifli akşam yemeği ve bodrum gecelerinden sonra otelimize dönüp dinlenip uyumaya çalışırken sabahı iple çekiyoruz 😊
ve sabah kahvaltısının ardından, tekrar teknemize gidip kaldığımız yerden devam ediyoruz. akşam saat 17.00 a kadar güneşlenip daldıktan sonra bizi bekleyen otobüsümüze binip istanbula doğru hareket ettik.

dönüşümüzde gidişimiz gibi espri dolu kahkahaların havada uçuştuğu hoş bir ortamda istanbul bakırköyde son buldu. teşekkürler maviyelken dalış okulu ve salim ocak, iyiki sizi tanımışız.

hafta sonunu çok ekominik fiyatla ve keyifli geçirmenin tiyoları bende 😎😎
bir sonraki yazımda görüşmek üzere 👋👋👋




19 Eylül 2016 Pazartesi

Dedeağaç ( alexandroupolis )


dedeağaca gitmek, kilyosa gitmekten daha kolay ve ucuz. :)

hadi canım demeyin , gerçekten hem kolay , hemde çok ekominik :)
nasılmı ?
analatayım o zaman ;)
cuma akşamı evde hanımla, yarın cumartesi ne yapalım diye konuşurken, bi anda shengen vizemizin süresinin bitmediğini ve bir gecelik maceralı bir tatil yapacağımız aklıma geldi, daha önceki tatillerimizde olduğu gibi anında karar verdik. ve keşan otogarına aracımızı park edip rahatlıkla dedeağaca geçebileceğimizi belirledik,

cumartesi sabah 06.00 da, evimizden çıkarak, keşana doğru yol aldık ve 08.30 civarı keşan otogarına ulaştık.
kocaman otoparkı olan , ücretsiz  ve güvenlikli olması bizi daha bi sevindirdi, aracımızı park ederek , kamil koç seyehatten 09.45 otobüsüne 2 kişilik biletlerimizi aldık, biletlere ne ödedikmi :) tabiki kişi başı 52 tl
yani 104 tl'ye yunanistana gidiyoruz :)
saatinde kalkan otobüsümüz ipsala sınır kapısında, pasaport kontrolü vs. için yaklaşık 1 saatlik beklemeden sonra 11:30 da dedeağaçtaydık,
otel rezervasyonu yapmadığımız için otobüsten indikten sonra, otellerin yoğun olduğu bölgeye dedeağacın simgesi olan fenere doğru,elimizde küçük bir valizimizle yürümeye başladık, yolda yunanlı komşimizin birine ekominik bir otel tavsiye etmesini rica ettik ve sağolsun bir kaç otel ismi vererek tarif etti, iyi insanlar yaaaa :)
300-500 metre yürüdükten sonra denize sıfır bir oteli gözümüze kestirdik, :)
ve Astir alexandroupolis otelinde karar kıldık. hem plajı olan hemde kahvaltısı olan otele bir gecelik iki kişi, sıkı bir pazarlık sonucu 60 eur'ya anlaşararak ücretini peşin ödedik.
booking com'dan rezervasyon yapmış olsa idik oda ücretimiz 100 eur'du :) yani arada rezervasyonsuzda gitmek gerekiyormuş, dip not : rezervasyonsuz gittiğin için kafana göre ve gözünle görüp istediğin otelde kalma özgürlüğün var, diğer yanda internetten rezv. yaptığında bazen fotolar gerçekçi olmuyor ;)



otele girdiğimizde yine onikiden vurğumuzu anladık, :)
kısaca saat 12.30 da güzel bir otele giriş yapmış olduk :) keşandan 09.45 otobüsüne bin 12,30 da , yunanistanda otele giriş yap, inanılması güç ama bi o kadarda kolaymış yahu :)
otelimiz, dedeağacın simgesi olan fenere ve tavernalara çok yakın olmasıda zaman kazanmamız açısından ayrı bir özellik kazandırdı .
havuz, deniz keyfinden sonra, yunanistanın o güzel kalamarlar, cacikiler, kabakileri tatmak için yürüyerek merkeze doğru yola çıktık, deniz kenarında bir çok restaurantlar sıralanmış fakat bir tanesi yoğun bir kalabalık...!! merak edip uzaktan biraz inceleyince  taverna loukoulos'un dedeağacın güzel restaurantlarından biri olduğunu anladık,
tavernanın iki seçeneği var oturmak için, ister tavernanın önündeki bahçede veya ,  karşısında deniz kenarında oturup yemeğini yiyebilirsin. biz bahçeyi tercih ettik,

 koca bir porsiyon kalamar, dört adet mezgit , yunan salatası, kabaki ve 4 tane biraya 22 eur ödedik , bu yediklerimizi yeşilköyde bir balıkçıda yesek eminim 200 tl hesap gelirdi :)
yemekten sonra tekrar otelimizin plajında güneşlenmeyi ve dinlenmeyi tercih ettik.

 otelin önünde olan plaj yaklaşık 2 km uzunluğunda kum değil ama , yürükende rahatsız etmeyen taşlık denebilecek durumda, bira otelde 4 eur, dışarda büfede 0.80 eur, aradaki farka bakarmısınız.
büfeden buz gibi biralarımızı alıp şezlongta içerken hiç bir görevli gelipte , buraya içecek sokamazsın demedi :) türkiyede olsa elimizde patlardı o biralar :)
akşam tekrar  taverna loukoulos'ta akşam yemeği olarak karides güveç, kabaki, caciki, yunan salatası, bir porsiyon hamsi ve iki tane 20'lik uzoya hesap olarak 33 eur ödedik. :)  hesap pusulasını getirdiklerinde bende, eşimde  hadi canım şakamı bu dedik :)
sabah otelde güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra bütün günümüz denize girmek, güneşlenmek ve tanesi 0.80 eur olan amstel biralardan içmek oldu :)
akşam saat 22.00 da otobüse binerek keşana doğru yola çıktık, ipsala sınır kapısında pasaport kontrol aşamasında, free shopa uğramadan olurmu :) yeterli derecede uzo ve wiskilerimizi almış olduk.ben biraz abarttım ama , gümrük polisi yakalarsa en fazla el koyar dedim  ama, polis otobüsümüzü aramadığı için  yakalamadı :) saat gece 24.00 da keşan otogarda aracımızı alarak evimize döndük.
herkesin cesaret edemediği fakat o kadarda zor olmayan çok keyifli bir hafta sonu geçirdik,
öncelikle benim çılgın, ekominik tatil projelerime hep okey verip ve destekleyen eşim laleye teşekkür ediyorum :)
blog'mu takip ederseniz, bir çok ekoMİNİK tatiller hakkında fikir verebilirim. :)







13 Temmuz 2016 Çarşamba

thassos adası



 thassos'mu dediniz :)


merhabalar erol ben, eşim laleyle 50 yaştan sonra kafamız nereye esiyorsa anlık program yapıp 3-5 günde olsa bir yerlere kaçıyoruz ve tesadüftürki gittiğimiz tüm yerler bize huzur ve eğlence veriyor.
thassos gezimiz murat ve elif arkadaşlarımızın evinde sohbet ederken bir anda şekillendi :) gidelimmi dedim ve arkadaşlarımızda bizler gibi çılgın :) evettttt diye bir cevap,
öncelikle shengen vizeler halloldu, istanbul esenler otogardan ulusoy seyehatten gidiş geliş birkişi 60 eur'dan biletlerimizi alıp cebimize koyduk. akşam 21.00 otobüsü otogardaki yoğunluktan dolayı 22:00 gibi çıkıp yola koyulduk. tekirdağ, keşan derken ipsala gümrüğündeyiz. aman diyorum OF ( bu of'ta nedir diyeceksiniz :)  )
of sinek kovucu sprey, bikini veya şortunuzu unutun ama asla of spreyi unutmayın :)
özellikle ipsalada çok işinize yarayacak, ipsala gümrüğünde yaklaşık 1 saat bekledikten sonra dedeağaç, gümilcine ve kavalaya sabah 05:30 gibi geldik. otobüsten inince sabah tek açık yer olan kavala börekçisinde peynirli yada kıymalı böreğinizi yemeyi unutmayın yaşlı amcamız yarım yamalak türkçe biliyor, çekinmeden güzel birde çay ver bakim bile diyin :)
sabah 08:00 gibi kavala limanından thassosa gitmek üzere, 1 kişi 3 eur'dan feribot biletlerimizi alıp 09:00 da feribota yerleştik.

1 saat 20 dakikada thassos limanında süper bir görselliğin bizi beklediğini gördüm, ve laleye yine onikiden vurduk. söylemimle kızım eşim ve muratla elifte keyifleri gözlerinden okunuyordu, :)
limandan inince sol karşımızdaki aile işletmesi olan PORTO PRİUOS TAVERNA'da ilk frapelerimizi içerken garson sandığımız fakat işletmenin kızı olan mariadan ada hakkında bilgi aldık ve taksi çağırıp limana 2,5 km uzaklıktaki IRAKLİS OTEL'imize yola çıkmak üzere hesabı istedik ve bombaaaaaaaaaa :) frapelerimiz ikramımız olsun adaya hoş geldiniz diyip hesap almadılar :)

otelimiz aile işletmesi olan butik otel tarzı güzel bir tesis, baba, anne ve iki cici kızlarından oluşan personeli bizi gayet güzel karşılayıp, sabah 11:00 gibi otelde olmamıza rağmen odalarınız hazır geçebilirsiniz dediler, normalde girişimiz saat14:00 ;)

eee artık adanın keşfi gerekir diyip , ufak ekominik bir araba kiralayarak adayı keşfe başladık,
thassotan yaklaşık 20 km uzaklıktaki potos'a ulaştık şirinmi şirin bir yer, plajları ve tavernaları, gülen gözlerle bakan insanları hepsi süperrrrr. :)
TAVERNA İRİNA bloglardan ve yaptığım araştırmalardan iyi puan alan tavernaya gelmiş bulunmaktayız.
önünde kendine ait plajı ve ücretsiz şezlong ve şemsiyesi, yemeğini ye, denize gir, harika bir mekan

ALİKİ BEACH
potosa 3-5 km ama erken gitmeniz lazım, yer yok full çekiyor. allahtan garson benim tarzım biri :) hemen 5 adet şezlong denizle kum arası bi yere yerleşti ve ilk deniz keyfi :)
GOLDEN BEACH
ulaşımı kolay alikiden sonraki güzel mekan, genelde kampingçilerin uğrak yeri olan, karavanlarıyla tatil yapanların çok keyif alacağı bir plaj.
tabiki sadece kampingçilerin değil günü birlik gelenlerde keyif alıyor :)

veeee tabiki GİOALA NATUREL HAVUZ  :) eğer dağ bayır yorulmadan tırmanmayı sevenlerdenseniz tam siz'lik :) arabayla belirli bir yere gittikten sonra, yanınıza büyük bir şişe su almayı unutmayın :) yaklaşık 45 dk tırmandıktan sonra, gerçi lale ve ben şanslıydık, yokuş yukarı dilimiz dışarda tırmanırken , oda neee :) bir atv yokuş yukarı çıkıyor hemen bir otostop sağolsun adam duruyor ve sonradan anlıyoruzki giola ve aşağı arası shuttle yapıyor. bizi yukarı kadar çıkarttı ve siz duraktan binmediniz otostop yaptınız diyip bizden ücret almıyor :) 15 dakikada yokuş aşağı kayalıklardan indikten sonra harika bir görsel gözlerimizin önünde, güzel şeyler görecekse insan çekilecek yorgunluk değermiş diyoruz :) yanınıza mutlaka su vs bişeler almayı unutmayı tesis falan yok.

biri marble beach'mi dedi :)  MARBLE BEACH thassos primostan daha yakın potos yolundan uzatmayın yolu, dağ yolundan gidiyoruz ve etraf toz bulutu, yakınlarda dinamitle mermer kaynaklarını patlatıyorlar, aman yarabbi burayada bomba atmaya başladılar esprileriyle marble beach 300 metre yazmazmı :) işte budur diyoruz ben eşim kızım ve arkadaşlarımız, ücretsiz şezlong ve şemsiyelere doğru koşmaya başlıyoruz , çok ilginçtir,  bir şey farkettim. yunanistanda, sahiller halkındır sloganıyla hiçbir beach'te , plajda giriş ücreti yok. adamlar tesis yapmış, şemsiyeler bizimki gibi meşrubat yada bira firmasının promosyon ürünleri değil. şezlonglar ahşap kaliteli, şemsiyeler kaliteli güneş geçirmeyen brandadan, adam masraf yapmış ama giriş ücreti almıyor, benden ye iç rahat et, yada bir tane birayla akşam et. gelipte sen bişe içmedin demiyor. ulan çok gavur bunlar yaaaa :))) bu arada beach'lerde biralar 3 eur ile 4 eur , meşrubat 2 eur ile 3 eur arası ;)
ve final,  LA SCALA ha bodrum türkbüküne gidip loca kiralayıp 1000 usd vermişssin , ha LA SCALAYA gelip locada dinlenip denize girip akşama kadar bir bira içip 4 eur ödemişsin...!!!!!   :)  aynı dimi ? değil :)
adam mekan yapmış kardeşim, bu kadar olur. elinde telsizli güvenlikler, baş ucunda buton , basıyorsun butona hooopp diye garson ışınlanıyor yanına. ve giriş ücreti 0 eur :) evet inanki bedava giriş ücreti yok diğer beachlardaki gibi :)
la scala beach bar
la scala beach
gelelim ilk feribotta indiğimizde bize hoş geldin frapesi ısmarlayan PORTO PRİUOS TAVERNA'ya 
akşam son gecemizde hadi oraya gidelim dedik ve keşke her akşam burda yemeğimizi yiyip uzomuzu içseydik dediğimiz oldu :)
böylemi olur ikram , ben bir şey demiyorum masa söylüyor, ve masanın tamamı 65 eur 1 adet 70lik  ve 1 adet  20lik uzo dahil :) inanmıyormusunuz. gidin ve bu fotoyu gösterin bakın ne diyecekler size :))))
PORTO PRİUOS TAVERNA

PORTO PRİUOS TAVERNA

PORTO PRİUOS TAVERNA

bitmedi daha devam edecek, bloğum yenidir, ve ben acemi :) beğeni ve desteklerinizi bekliyorum, teşekkürler