19 Eylül 2016 Pazartesi

Dedeağaç ( alexandroupolis )


dedeağaca gitmek, kilyosa gitmekten daha kolay ve ucuz. :)

hadi canım demeyin , gerçekten hem kolay , hemde çok ekominik :)
nasılmı ?
analatayım o zaman ;)
cuma akşamı evde hanımla, yarın cumartesi ne yapalım diye konuşurken, bi anda shengen vizemizin süresinin bitmediğini ve bir gecelik maceralı bir tatil yapacağımız aklıma geldi, daha önceki tatillerimizde olduğu gibi anında karar verdik. ve keşan otogarına aracımızı park edip rahatlıkla dedeağaca geçebileceğimizi belirledik,

cumartesi sabah 06.00 da, evimizden çıkarak, keşana doğru yol aldık ve 08.30 civarı keşan otogarına ulaştık.
kocaman otoparkı olan , ücretsiz  ve güvenlikli olması bizi daha bi sevindirdi, aracımızı park ederek , kamil koç seyehatten 09.45 otobüsüne 2 kişilik biletlerimizi aldık, biletlere ne ödedikmi :) tabiki kişi başı 52 tl
yani 104 tl'ye yunanistana gidiyoruz :)
saatinde kalkan otobüsümüz ipsala sınır kapısında, pasaport kontrolü vs. için yaklaşık 1 saatlik beklemeden sonra 11:30 da dedeağaçtaydık,
otel rezervasyonu yapmadığımız için otobüsten indikten sonra, otellerin yoğun olduğu bölgeye dedeağacın simgesi olan fenere doğru,elimizde küçük bir valizimizle yürümeye başladık, yolda yunanlı komşimizin birine ekominik bir otel tavsiye etmesini rica ettik ve sağolsun bir kaç otel ismi vererek tarif etti, iyi insanlar yaaaa :)
300-500 metre yürüdükten sonra denize sıfır bir oteli gözümüze kestirdik, :)
ve Astir alexandroupolis otelinde karar kıldık. hem plajı olan hemde kahvaltısı olan otele bir gecelik iki kişi, sıkı bir pazarlık sonucu 60 eur'ya anlaşararak ücretini peşin ödedik.
booking com'dan rezervasyon yapmış olsa idik oda ücretimiz 100 eur'du :) yani arada rezervasyonsuzda gitmek gerekiyormuş, dip not : rezervasyonsuz gittiğin için kafana göre ve gözünle görüp istediğin otelde kalma özgürlüğün var, diğer yanda internetten rezv. yaptığında bazen fotolar gerçekçi olmuyor ;)



otele girdiğimizde yine onikiden vurğumuzu anladık, :)
kısaca saat 12.30 da güzel bir otele giriş yapmış olduk :) keşandan 09.45 otobüsüne bin 12,30 da , yunanistanda otele giriş yap, inanılması güç ama bi o kadarda kolaymış yahu :)
otelimiz, dedeağacın simgesi olan fenere ve tavernalara çok yakın olmasıda zaman kazanmamız açısından ayrı bir özellik kazandırdı .
havuz, deniz keyfinden sonra, yunanistanın o güzel kalamarlar, cacikiler, kabakileri tatmak için yürüyerek merkeze doğru yola çıktık, deniz kenarında bir çok restaurantlar sıralanmış fakat bir tanesi yoğun bir kalabalık...!! merak edip uzaktan biraz inceleyince  taverna loukoulos'un dedeağacın güzel restaurantlarından biri olduğunu anladık,
tavernanın iki seçeneği var oturmak için, ister tavernanın önündeki bahçede veya ,  karşısında deniz kenarında oturup yemeğini yiyebilirsin. biz bahçeyi tercih ettik,

 koca bir porsiyon kalamar, dört adet mezgit , yunan salatası, kabaki ve 4 tane biraya 22 eur ödedik , bu yediklerimizi yeşilköyde bir balıkçıda yesek eminim 200 tl hesap gelirdi :)
yemekten sonra tekrar otelimizin plajında güneşlenmeyi ve dinlenmeyi tercih ettik.

 otelin önünde olan plaj yaklaşık 2 km uzunluğunda kum değil ama , yürükende rahatsız etmeyen taşlık denebilecek durumda, bira otelde 4 eur, dışarda büfede 0.80 eur, aradaki farka bakarmısınız.
büfeden buz gibi biralarımızı alıp şezlongta içerken hiç bir görevli gelipte , buraya içecek sokamazsın demedi :) türkiyede olsa elimizde patlardı o biralar :)
akşam tekrar  taverna loukoulos'ta akşam yemeği olarak karides güveç, kabaki, caciki, yunan salatası, bir porsiyon hamsi ve iki tane 20'lik uzoya hesap olarak 33 eur ödedik. :)  hesap pusulasını getirdiklerinde bende, eşimde  hadi canım şakamı bu dedik :)
sabah otelde güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra bütün günümüz denize girmek, güneşlenmek ve tanesi 0.80 eur olan amstel biralardan içmek oldu :)
akşam saat 22.00 da otobüse binerek keşana doğru yola çıktık, ipsala sınır kapısında pasaport kontrol aşamasında, free shopa uğramadan olurmu :) yeterli derecede uzo ve wiskilerimizi almış olduk.ben biraz abarttım ama , gümrük polisi yakalarsa en fazla el koyar dedim  ama, polis otobüsümüzü aramadığı için  yakalamadı :) saat gece 24.00 da keşan otogarda aracımızı alarak evimize döndük.
herkesin cesaret edemediği fakat o kadarda zor olmayan çok keyifli bir hafta sonu geçirdik,
öncelikle benim çılgın, ekominik tatil projelerime hep okey verip ve destekleyen eşim laleye teşekkür ediyorum :)
blog'mu takip ederseniz, bir çok ekoMİNİK tatiller hakkında fikir verebilirim. :)